Sık Sorulan Sorular

Estetik ve Güzellike ile ilgili Sorular ve Cevapları

Estetik, güzelliğin genel bilgisine ulaşmaya çalışan felsefe dalıdır. Peki Estetik ve Güzellik nedir? Estetik ve Güzellik Hakkında Bilinmesi Gerekenler. Estetik ve Güzellik nedir? Estetik ve Güzellik nasıl etki eder? Estetik ve Güzellik ne işe yarar? Estetik ve Güzellik hangi sorunlarda etkili oluyor? Estetik ve Güzellik yapılan bölgelerde komplikasyon olur mu? Estetik ve Güzellik yaptırmada herhangi bir risk var mı? Estetik ve Güzellik işlemi nasıl uygulanıyor? Estetik ve Güzellik uygulamasını kim yapıyor? Estetik ve Güzellik uygulaması etkisini ne zaman gösterir? Estetik ve Güzellik yan etkisi var mı? Estetik ve Güzellik etkisi ne kadar sürer? Estetik ve Güzellik kimlere uygulanır, yaş sınırı var mı? Estetik ve Güzellik hangi amaçlarla kullanılıyor? Estetik ve Güzellik sonrası denize girilir mi? Estetik ve Güzellik uygulama ve tedavileri hakkında Estetik ve Güzellik Fiyatları


Sağlık Bakanlığı onaylı merkezlerin internet sitelerinde fiyat belirtmeleri yasal değildir. Bu sebeple (+9)0242 513 33 30 no'lu telefondan Medilase Estetik ve Güzellik Merkezi, Alanya - Antalya Kliniğini arayarak Akupunktur fiyatları hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Akupunktur, kelime olarak acus (iğne) ve punctura (batırma, sokma ) kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiş olup , “iğne batırma ile yapılan tedavi” demektir. Akupunktur uygulamaları yaklaşık 3000 yıldır Orta Asya ve Çin bölgesinde uygulanmakta olan Geleneksel - Tamamlayıcı Tıp uygulamalarının en bilineni ve bilimsel olarak kanıtlanan ve sonrasında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından endikasyon alanları belirlenen ve Birleşik Devletler ve Avrupa başta olmak üzere Dünya da yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) akupunktur uygulamaları için 40 farklı endikasyon belirlemiştir. Ameliyat sonrası ve kemoterapiye bağlı veya gebelik esnasındaki bulantı ve kusmalar, diş operasyonları sonrasındaki ağrı, ilaç ve nikotin bağımlılığı, stroke rehabilitasyonu, migren ve benzeri baş ağrıları, menstüel siklus ile ilgili tanımlanan ağrılar, fibromyalji, myofasiyal ağrılar, osteoartrit, bel ve boyun ağrıları, karpal tünel sendromu, astım ve benzeri kronik tıkayıcı solunum hastalıkları, aşırı iştah ve obesite gibi pek çok durumun tedavisinde akupunktur uzun yıllardır başarı ile kullanılmaktadır. Ülkemizde de 1980’li yılların sonunda Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Akupunktur Üst Komisyonu kurulmuştur. 29 Mayıs 1991 tarihli ve 20885 sayılı Resmi Gazete de Akupunktur Tedavi Yönetmeliği yayınlanmıştır. Yönetmeliğin amacı ülkemizde akupunktur tedavisinin bilimsel yöntemlerle yapılmasının esas ve usullerini düzenlemektir. Anılan yönetmelik ve Akupunktur Üst Komisyonu, TC sınırları içerisinde kamu ve özel sektör hastanelerinde, poliklinik ve muayenehanelerde akupunktur eğitimi almış ve uygulama sertifikası olan hekimler ve diş hekimleri tarafından akupunktur tedavisi uygulanabileceğini hükme bağlamıştır. 17 Eylül 2002’de 24879 sayılı Resmi Gazetede günümüzün gelişmelerine paralel olarak yeni bir yönetmelik yayınlanmıştır. Akupunktur Bilim Komisyonu kurulmuş ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlanmıştır. 2004 yılında da bir genelge yayınlanarak özel sağlık kuruluşlarında akupunktur uygulamalarının hangi şartlarda yapılabileceği düzenlenmiştir. Akupunktur Bilim Komisyonu ülkemizde akupunktur uygulanmasının standartlarını belirlemiştir. ?Sağlık Bakanlığının 27 10 2014 tarihli bu konudaki son yönetmeliği ile Akupunktur başta olmak üzere Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarında bir bütün olarak hastalarımızın tamamlayıcı tıp uygulamalarından faydalanabilmeleri konusunda belirleyici detayları ortaya konulmuştur. Akupunktur Tedavisi - Akupunktur tedavisinde, tanımlanmış akupunktur noktalarının uyarılması esastır. Klasik olarak paslanmaz çelikten üretilmiş iğnelerle uyarılar verilir. Çok ince ve tek kullanımlık olan bu steril iğneler vücuda batırılırken hasta çok hafif bir ağrı duyabilir, fazla bir rahatsızlık hissetmez. Ardından iğneler birkaç dakikada bir sağa sola çevrilerek veya biraz batırılıp geri çekilerek uyarı verilir. Bu esnada hasta iğnenin olduğu bölgede gerginlik, şişkinlik, ağırlık şeklinde tarif edilen bir his algılar. Bu his istenilen bir etkidir, ancak tam olarak ağrı ya da yanma hissi değildir. Akupunktur ekollerine göre farklı vücut kısımlarına uygulanabilir. Vücut akupunkturu vücudumuzun her yerinde mevcut olan ve yerleri tanımlanmış olan akupunktur noktalarına uygulanmaktadır. Bu noktalar meridyen adı verilen kanallar üzerinde yerleşmişlerdir. Vücudumuzda 14 düzenli meridyen ve ayrıca ekstra meridyenler tanımlanmıştır. Belirlenen akupunktur noktaları 361 adettir, bunlara ilaveten ekstra noktalar diye adlandırılan özel noktalar da mevcuttur. Meridyenler boyunca bu geleneksel yöntemin tanımladığı hayat enerjisi olan qi dolaşır. Her bir noktanın özel adı vardır, etkili olduğu organ ya da sistemler tecrübelerle belirlenmiştir. Dolayısıyla hastanın durumuna göre faydalı olduğu tecrübelerle gösterilmiş olan noktalardan bir kombinasyon oluşturulur. İğneler batırıldıktan sonra etkiyi güçlendirmek amacıyla iğnelere elektriksel uyarı verilebilir. Bu şekilde elektroakupunktur uygulanmış olur. Akupunkturun diğer bir uygulama şekli olan kulak akupunkturunda önce bir dedektör yardımı ile kulak noktaları belirlenir ve elektriksel uyarı verilir, ardından 1,5-2 mm’lik iğneler kulak kepçesine batırılarak tedavi uygulanabilir, buna aurikuloterapi adı verilir. Sadece iğne takılırken deriyi deldiği anda kişi biraz ağrı hissedebilir, kısa süre sonra bu ağrı kaybolur, birkaç saat sonra kişi kulağında iğne olduğunu bile unutur, yalnızca kulağına dokununca veya yanlışlıkla çarpınca, üzerine yatınca ağrı hissedebilir. Kulak iğnelerinin üzerinde bulunan çok ince, ten rengi flasterler iğnenin kulakta uzun süre(yaklaşık bir hafta) kalmasını sağlar. İğnenin kulakta kaldığı sure içinde banyo yapılabilir, havuza girilebilir, sakınca oluşturmaz. Fazlaca rahatsız eden bir iğne olursa erken dönemde çıkarılabilir. Özellikle Fransa-Almanya-Avusturya ekolünde aurikuloterapi ön plandadır. İğneden çok korkan kişilere ve çocuklara lazer akupunktur uygulanabilir. Aynı akupunktur noktaları klasik yöntemle değil de 830nm dalga boyundaki kırmızı lazer ışığı ile her bir nokta 15-20 sn süreyle uyarılabilir.
Türk insanı genellikle çok koyu olmayan ten rengine ve koyu renk kıl yapısına sahiptir, bu nedenle alexandrite lazer epilasyon için en uygun yapıdadır. Alexandrite lazer, derindeki kıl köküne dek ulaşarak kalıcı sonuç sağlar ve bu başarıyı sağlarken kalıcı yanık sorununa yol açmaz. Cihaz, cilde 3 santimden atış yaptığından hijyen açısından sorun yaşanmaz.
Anti aging, yaşlanma sürecini yavaşlatmak için uygulanan yöntemlere denir; cildin yenilenmesi ve yaşlanmaya bağlı hastalıkların önlenmesi hedeflenir. Cildinizin gençliğini korumak için farklı tedavilere ve farklı ürünlere başvuruyorsunuz. Ama asıl yapmanız gereken yazımızda yer alan dört maddeyi önceliklerinizin başına yerleştirmek. Bu önemli adımı atmaya hazır mısınız? Antioksidanlar dostunuzdur! Serbest radikal saldırıları, hücrelerin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmelerini engeller. Söz konusu cilt hücreleri olduğunda bu durum kırışıklıklar, lekeler ve elastikiyet kaybı olarak size geri döner. Bu süreci yavaşlatmanın tek yolu antioksidanlardan destek almaktır. Kullandığınız kremlerin içinde etkili ve yüksek konsantrasyonlarda antioksidanlar bulunmasına özen gösterin. Üstelik, eğer serbest radikallerin saldırısıyla antioksidanlar ilgilenirse, hücreleriniz de kendilerini onarmak için zaman kazanır. Anti Aging (Yaşlılığa karşı) demektir. Anti Aging yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak orantılı ve sağlıklı yaşlanmasını sağlamak amacıyla uygulanır. Anti-Aging uygulamasında amaç cilt dokusunu ve bağlayıcı hücreleri yenilemek, hormonal dengesizlikleri erkek ve kadında ayrı ayrı ele alarak yeniden düzenlemek, yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıklara karşı erken tanı ve tedavi sağlamaktır. Anti-Aging uygulamaları daha uzun süre genç kalmamıza yardımcı olur. Yaşlanmanın Hızlı ve Erken Olmasının Nedenleri
  • Dengesiz ve yetersiz beslenme
  • Şişmanlık
  • Sigara ve alkol
  • Stres
  • Uyku bozukluğu
  • Çevre kirliliği
  • Hormon yetmezlikleri
Polikliniğimizde Anti-Aging sorunlarına ilişkin tedavi kapsamında doktor kontrolünde kişiye özgü profesyonel uygulamalar gerçekleştirilmektedir.
Modern çağımızda özellikle kentteki bakımlı kadınlar aşırı kıllardan kurtulmak istemekte ve bunun için lazer epilasyon yöntemine sıkça başvurmaktadırlar. Lazer epilasyon uygulama açısından erkeklere ve kadınlara aynı şekilde uygulanmaktadır. Ancak erkeklerin kıl kökleri kadınlara göre daha kalın olabileceğinden, erkekler lazer epilasyondan daha iyi sonuç alabilmektedirler.
  • Bacak (tüm 45 dakika, yarım 20 dakika)
  • Kol (20 dakika)
  • Koltuk altı (20 dakika)
  • Bikini bölgesi (20 dakika)
  • Yüz (10 dakika)
  • Dudak üstü (5 dakika)
  • Çene (5 dakika)
  • Tüm vücut (1.5 saat)
Hayır, mümkün değildir. Çünkü kıl köklerinin hepsi aynı büyüme devresinde değildir. Uygulama esnasında olgun fazda (anogen) olan kıl kökleri etkilenir. Dinlenme (katogen) ve gerileme (telogen) fazındaki kıl kökleri etkilenmez. Bunlar için diğer seansların uygulanması gerekir. Kılların renklerinde ve büyüme devrelerinde olan farklılıklardan dolayı seans sayısı kişiye göre hatta aynı kişinin farklı bölgelerine göre değişir.
Bölgesel zayıflama, mevcut olan genel kiloları vermekten ziyade vücudun bazı bölgelerinde biriken yağları yakmaya yönelik oluşturulmuş hedefe yönelik egzersiz türüdür. Bölgesel zayıflama basitçe, vücudun belirli bir alanında biriken yağ dokusunun azaltılması, bu bölgelerde görülen cilt sarkmalarının, gevşek dokuların giderilmesi ve sıkılaştırılması anlamına gelir. Oranlı bir vücutta, vücut yağı bölgelere homojen bir şekilde dağılır. Bölgesel zayıflama uygulamalarında amaç oranı bozan bölgeleri sağlıklı bir şekilde inceltmektir. Bu alanda radyofrekans tedavileri, güvenli ve başarılı yöntemler olarak öne çıkmaktadır. Hamilelik sonrası süreçte, hızlı kilo kaybı sonrası dönemlerde özellikle kadınlarda bölgesel yağ fazlalıkları ve cilt sarkmaları görülmektedir. Radyofrekans enerjisi cilde zarar vermeden ısıtarak, yağ hücrelerinin eritilmesini ve kollajen üretimini tetikler. Bu sayede cilt elastikiyet ve sıkı bir görünüm kazanır. Selülit mekanızması da radyofrekans enerjisinden aynı şekilde etkilenir. Radyofrekans yaydığı enerjiyle selülitli bölgedeki kan akışını hızlandırır, bu da cildin toparlanmasınave sıkılaşmasına katkı sağlar. Tüm dünyada hızla yükselen obezite önemli bir sorun haline gelmiştir. Fazla kilolar ve bölgesel fazlalıkların sağlığı tehdit edecek boyutlara ulaşması, estetik kaygılar insanları farklı arayışlara yönlendirmekte diğer taraftan teknoloji ve sağlık kuruluşları sorunun çözümü için sürekli yeni teknolojiler geliştirmektedirler. Teknolojinin de yardımıyla bölgesel zayıflama işlemlerinde büyük aşamalar kaydediliyor. Son yılların en gözde incelme  operasyonları özellikle ultrasonik ve radyofrekans  teknikleri çok önemli ve en sık kullandığımız teknikler. Radyofrekans ve ultrasonik tekniklere, son zamanlarda bölgeye soğuk uygulayarak incelme sağlayan teknikler de eklendi. Bölgesel zayıflama , kadın yada erkek farketmez bütün insanların sağlıklı ve formda gözükmesini sağlamak için uygulanan bir yöntemdir. İnsanlar daha zayıf ve formda gözükmek için diyet yada bitkisel karışımlar kullanarak zayıflamaya çalışırlar, ancak bu yöntemler bazen işe yaramayabilir. Medilase Estetik ve Güzellik Salonunda bölgesel zayıflama hizmeti alarak fazla kilolarınızdan rahatlıkla kurtulabilir ve çok daha formda gözükebilirsiniz.. Medilase Estetik ve Güzellik Salonunda bölgesel zayıflama hizmeti alarak bir kaç santimetre incelmek istermisiniz? Şimdi bir uzmanımızla görüşün , gerekli analizler yapıldıktan sonra işlemlerinize başlayın. Çok kısa sürede formda ve daha sağlıklı olduğunuzu hissedeceksiniz.
Sağlık Bakanlığı onaylı merkezlerin internet sitelerinde fiyat belirtmeleri yasal değildir. Bu sebeple (+9)0242 513 33 30 no'lu telefondan Medilase Estetik ve Güzellik Merkezi, Alanya - Antalya Kliniğini arayarak Bölgesel Zayıflama fiyatları hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Botoks, ter bezlerine uygulandığında terlemeyi önemli ölçüde azaltıyor. Koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanlarına terlemeyi hafifletmek amacıyla uygulandığında daha yüksek dozlarda kullanılması gerekiyor.
Kişiden kişiye ve uygulama yapılan bölgeye enjekte edilen dozun miktarına göre farklılıklar gösterse de, botoks enjeksiyonlarının etkisi ortalama 4-6 ay kadar devam eder. Botoksun etkisi geçince, işlem gören bölge eski halini alır. Aynı bölgeye düzenli olarak beş, altı seans botox yapıldığında enjeksiyonun etkilerinin daha uzun süre devam ettiği gözlenmiştir. Tedavinin olumlu etkilerini hekiminizin önerdiği ürünlerle desteklemeye özen gösterin.
×

Görüş, istek ve önerilerinizi bizimle; hafta içi 08:00 - 19:00, hafta sonu 09:00-17:00 saatleri arasında paylaşabilirsiniz.

×